Sosyal Medya :

Page Heading Image

Çögenler Helva'nin Hikayesi

Event Thumb

1883 yilinda Haci Rasig Bey’in evinin altinda imal ettigi helva, bugün Çögenler markasiyla modern, hijyenik sartlarda üretilerek tüketime sunuluyor. Çögenler Helva’da besinci kusak olan Fatih Çögen, babasini genç yasta kaybettigi için 14 yasinda isin basina geçmis ve asirlik firmayi ayakta tutmayi basarmis. Azmin, gerçek basarinin hikayesi… Fatih Çögen’le Çögenler’i konustuk.

 

Bu hikaye, büyük dedeniz Rasig Bey’in babasiyla yasadigi küçük bir tartismayla baslamis. Devamini anlatir misiniz?

Macera 1883 yilinda baslamis. Büyük Dedem Rasig Bey, 15, 16 yaslarindayken babasiyla tartismis ve solugu Izmir’de almis. Burada yalniz basina yasam mücadelesi vermis. Bizlere anlatilanlara göre Izmir’de bir gayrimüslimin yaninda, helva imalathanesinde çalismis. Burada helva yapimini, isin inceliklerini ögrenmis. Daha sonra da Konya’ya geri dönmüs.

Izmir’de edinilen meslegi Konya’ya tasimis. Ilk helva imalati nasil olmus?

Dedem Rasig Bey “Dayhana” denilen basit helva yapimini evinin altinda baslatmis ve yaptigi lezzetli helvalarla islerini günden güne gelistirmis. O zamanlarda bir de Hac’ca gitmis ve Haci Rasig Bey olmus. Bu arada isi ogullari Nuri ve Ahmet Çögen’e de ögretmis. Bir anlamda kendinden sonra helvacilik isinin devam etmesi için zemin hazirlamis. Daha sonra ogullari ayni sekilde helva üretimini sürdürmüsler.

Geleneksel usulle üretilen helva, üçüncü kusakla ne zaman bulusuyor?

Ogullardan Nuri de bu isi kendi oglu Fatin’e ögretmis. Fatin Çögen, dedesi Rasig Bey’in baslattigi helva imalatini daha sistemli bir hale getirmis. Çögenler Helva, özellikle Fatin Bey’in oglu Abdullah Çögen zamaninda büyük bir hamle yapmis. Benim de babam olan Abdullah Çögen, genç yasta üretimin basina geçerek imalathaneyi modernize etmis ve Çögenler Helva’nin patentini almis.

Siz de bu meslegi sürdürüyorsunuz. Siz neden farkli alanlara yönelmeyip bu isi devam ettirmek istediniz?

Babam Abdullah Çögen maalesef genç yasta hayatini kaybetti. Ben o zaman 14 yasindaydim. Babamin büyük hayalleri vardi ama bunlari gerçeklestirmeye ömrü yetmedi. 14 yasinda babami defnettigimizin ikinci günü isyerine geldim ve ticaret hayatina baslamis oldum. O zaman okula devam ediyordum. Ancak isleri yürütebilmek adina okulu birakmak zorunda kaldim. Çocuk yasta aklimda kalan tek sey, “O çocuk o firmayi batirir” sözleriydi. Ama çok sükür batirmadim. Var gücümle çalisarak, annemin de destegini alarak dim dik ayakta tutmayi, asirlik Çögenleri bir adim öteye götürmeyi basardim.

sam_9655.jpg

14 yas, yani çocuk denebilecek bir yasta asirlik bir firmanin sorumlulugunu tasimak nasil bir duygu?

Elbette çok zordu. Birkaç gün öncesine kadar isyerine sadece babamin yaninda olmak için gelip giderken, 14 yasinda artik o isyerinin tüm sorumlulugunu tasimak üzere oradaydim. Yalnizca o ismin agirligini tasimak bile kolay degildi. Ama çocuksu düsünceler belki onlari daha kolay atmama neden olmustur. Bilemiyorum. Sonuçta çabucak adapte olmaya çalistim. Çünkü bu iste kaybedecek zamanimiz yoktu. En büyük destekçim ise annemdi. Bana hep güvendi. Ben de onun güvenini bosa çikarmadim. Çok sükür batirmadim ve ileriye tasimaya gayret ettim.

Basarili olmanizi neye bagliyorsunuz?

Sadece çalismaya. Basarili olmanin tek bir kosulu var bence. O da çalismak, ama çok çalismak. Ticarette hiçbir alanda eksiginizin olmamasi lazim. Bu eksikliginiz sizi çabuk ele verir. Bu yüzden de eksigi tamamlamak adina durmadan çalismak gerektigine inaniyorum. Bu gün 27 yasindayim ve eksiklerimi gidermeye devam ediyorum.

Ilk helva üretiminden bu güne kadar neler degisti?

Aslinda tüm bunlar geleneksel tekniklerle üretildigi için çok fazla bir sey degismedi. Kullandigimiz makineleri modernizasyon çalismalariyla yeniledik. Ama teknik ayni. Tahin için de diger ürünler için de. Biz helva üretiyoruz. Bununla tanindik. Ama bunlarin yani sira tahin, reçel gibi ürünlerimiz de var. Ürünlerimiz dogal. Makineye susami atiyoruz, tahin olarak çikiyor. Içerisinde minimal bir katki maddesi bile bulunmuyor. Son derece saglikli. Zaten yillardir tercih edilmesindeki etkenlerden biri de bizce dogal olmasi.

Tahin ve helva, kültürümüzde büyük bir yere sahip. Bu kültürün zamanla degistigini düsünüyor musunuz?

Eskiden yemeklerden sonra tatli olarak mutlaka helva yenirmis. Tahin ise evde olmazsa olmazlardan. Bunlar gerçekten kültürümüzün birer parçasi. Ama son yillarda helva tüketimi, tahin tüketimi eskiye göre çok azaldi. Ramazan Ayi disinda insanlarin aklina gelmiyor. Helva yerine baska tatlilar tercih ediliyor. Çok ucuz ama sagliklilik açisindan tartisilir bir tulumba tatlisi var mesela. Kolay ulasilabiliyor. Tahin, helva ise bilinçli tüketicilerin tercihi haline geldi. Saglik konusunda hassasiyeti olanlar tahinden, helvadan asla vaz geçmiyor. Bir de eski aliskanliklarini birakamayanlar çok tercih ediyor.

Sizin bundan sonraki planlariniz ne?

Geleneksel lezzetimizden ödün vermeden kapasitemizi genisletmeyi düsünüyoruz. Sektör çok büyüdü. Ürün yelpazemiz belli. Biz yaptigimizin en iyisini yapmaya çalisiyoruz. (Çigdem Kurut)

Kaynak: Çögenler Helva'nin hikayesi ÖZEL

Son Haberler